Eyvah çocuğum 2 yaşında !!!
Özellikle 18.-36. aylar arasında çocuğunuzun davranışlarında her
zamankinden farklı tutumlar gözlüyorsanız, bu tutumlar daha çok
inatçılık, istediğini elde etme, elde edemeyince etrafına ve kendine
zarar verme şeklinde gelişiyorsa çocuğunuz 2 yaş sendromuna yakalanmış
olabilir!
Ama korkmayın! Bu sadece sizin çocuğunuzun başına gelen bir durum ya da
bir hastalık değildir. 2 yaş sendromu geçici, ancak sabırla atlatılması
gereken gelişimsel bir dönemdir.
Nedir 2 yaş sendromu?
Çocukların kendilerinin de bir birey olduklarını fark ettikleri,
kişiliklerinin oluşmaya başladığı, istediklerini nasıl yaptıracaklarını
öğrenmeye başladıkları ancak ebeveynler açısından anlaşılması ve
dayanılması zor olan çocuk gelişiminin en önemli dönemlerinden biridir.
Literatürde “erken ergenlik, terrible two , çocukluk dönemi negativizm”
olarak da isimlendirilmektedir.
Bu dönemden her çocuk aynı düzeyde etkilenmez. Bunda büyük ölçüde
ailenin çocuğa karşı tutumları ve çocuğun kişilik özellikleri etkilidir.
Bu dönemde çocuklar;
İsteklerini sözel olarak (konuşarak) belirtmek yerine ağlayarak belirtirler
İtiraz etmeyi severler ; hayır, istemiyorum , gelmem , yapmam gibi olumsuz ifadeler kullanmayı tercih ederler
İstekleri yapılmadığında başını yere vurma, kendine ya da anneye-babaya
vurma, nesneleri fırlatma, çığlık atma ve öfke nöbetleri geçirme gibi
davranışlar sergileyebilirler.
2 yaş sendromu dönemi sağlıklı olarak atlatabilmek için tavsiyeler:
-Çocuğunuza karşı sabırlı olun.
-Onunla kaliteli zaman geçirin. Örneğin 10 dakika Legolarıyla karşılıklı
oturup oynayın, bir kitap inceleyin, parka gidin. Ama bunları yaparken
başka işlerle ilgilenirseniz çocuğunuzla birebir ve kaliteli vakit
geçirmiş olmazsınız.
-Onun size anlatmak istediklerini çocuğunuzun boy seviyesine inerek ve gözlerinin içine bakarak dinleyin.
-Çocuğunuz size bir isteğini anlatırken onun sözünü asla tamamlamayın kendisinin bitirmesini sabırla bekleyin.
-Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Bu ne demek; anne-baba
ve çocuğun bakımında söz sahibi olan diğer kişiler çocuğun yaptığı
davranışlara aynı tepkileri vermeliler. Annenin hayır dediğine baba evet
derse ya da anne-babanın hayır dediğine büyükanne-büyükbaba evet derse
bu bir tutarsızlık olur. Yada evde hayır değdiniz bir duruma dışarıda
evet derseniz bu yine bir tutarsızlık olur. Çocuğa karşı tavırlarınız
her ortamda aynı olmalıdır.
-Çocuğunuza seçme şansı sunun. Örneğin çocuğunuzun meyve suyu içmesini
istiyorsunuz ve ona tek bir çeşit meyve suyu sunarsanız buna hayır
cevabı verme olasılığı yüksektir çünkü çocuk gözünden bakılınca bu sizin
istediğiniz bir durumdur çocuğun seçtiği değil. Böyle bir durumla
karşılaşmamak için ona iki yada daha fazla seçenek sunun “hadi karar ver
bakalım portakal suyu mu, elma suyu mu, şeftali suyu mu içersin?” bu
durumda büyük ihtimalle çocuğunuzu birini seçecektir ve aslında sizin
karar verdiğiniz meyve suyu içme olayını kendi kararı gibi görecektir.
-Yemeklerden önce çocuğunuza çatal-kaşık seçimi bile yaptırabilirsiniz.
Böylece kendi seçimiyle daha istekli yemek yiyecektir. İstediğini
yaptırma ve tutturma krizleri sırasında çocuğunuza istediğini verirseniz
, onu kucağınıza alırsanız yada ona kızarsanız bu davranışlar artış
gösterir. Çünkü kızmanız bile çocuk tarafından ilgi olarak anlaşılır. Bu
durumlarda görmezden gelmek en uygun yöntemdir. Çocuğunuz ağlamaya yada
çığlık atmaya başladığında çocuğunuzla göz kontağı kurmadan başka bir
etkinlikle ilgilenin (çocuğunuzun bir oyuncağıyla oynayabilirisiniz)
yada yanınızdaki biriyle sohbet edin. Çocuğunuz sustuğunda aferin sana
deyip onu kucağınıza alın ve sakinleştirin.
-Çocuğunuza kendi kendine başarabileceği şeyler konusunda fırsatlar
verin. Örneğin yemeğini kendisi yemek,bazı giysilerini giymek, bir yere
tırmanmak gibi.
Biz 3 yaşına girdik ama hala bu sendromları yaşıyoruz
unutmayın çoçuğunuz sizi yansıtır sizden ne öğrenirse ne görürse onu yapar.
boşuna bu çoçuk kime çekti neden böyle gibi düşüncelere kapılmayın aynaya bakmanız yeterli.
aile olmak bir sanattır. layıkıyla ana baba olabilmemiz dileğiyle..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
yorumlarınız benim için değerli...